VERGİDEN KAÇINMA VE DAHA AZ VERGİ ÖDEME YOLLARI

Vergiden kaçınma konusunda dikkat edilecek hususlar, daha az vergi ödeme
  1. Vergiden Kaçınma

Vergiden kaçınma (tax avoidance), yaygın olarak kanunlara aykırı davranmadan, suç teşkil edecek bir fiilde bulunmadan vergiyi yasal sınırları içinde azaltma eylemi olarak kabul edilmektedir.

Vergiden kaçınmada kişi yasal zemindedir. Vergi ödememek veya daha az vergi ödemek için tercihlerini farklılaştırır.

Örneğin; kişi, 2000 cc motor bir otomobil almak suretiyle yüksek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Katma Değer Vergisi (KDV) ve Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemek yerine tercihini daha düşük silindir hacmine sahip bir otomobilden yana kullanır.

Aynı şekilde, sigara veya içki üzerindeki vergi yükünü yüksek bulup, alışkınlıklarında değişikliğe gidebilir. Ya da yatırımlarını vergi yükünün olmadığı veya daha düşük olduğu alanlara kaydırabilir.

Emekliyseniz ve başka bir geliriniz de yoksa, ev alırken 200 metrekarenin altında ev alırsanız emlak vergisi ödemezsiniz. Böylece ev tercihiniz ile vergiden kaçınabilirsiniz.

Vergiden kaçınmada önemli olan, vergiden kaçınan kişinin herhangi bir hukuk kuralını ihlal etmemesidir. Kişi var olan hukuk normları içindeki tercihleri ile daha az vergi ödeme veya hiç vergi ödememe yönünde irade sergilemektedir.

Sonuç olarak vergiden kaçınma suç değildir.

  1. Vergiden Kaçınmanın Yolları

Vergiden kaçınma, esas itibarıyla vergi kanunları başta olmak üzere ilgili kanun, yönetmelik, tebliğ, genelge, özelge ve sair mevzuata vukufiyetle mümkündür. Başlıca vergiden kaçınma yöntemler şu şekilde sıralanabilir.

  • Vergi muafiyet ve istisnalardan yararlanmak,
  • Vergi kanunlarında belirtilen gider yazılabilecek kalemleri doğru bilmek ve kullanılmak,
  • Beyan esasına göre vergilendirilme yerine stopaj yoluyla vergilendirilmeyi tercih etme,
  • Tüketim tercihlerinde farklılığa giderek, kaim mal ve hizmetlerden yararlanmak (düşük motor hacimli binek otomobil tercihi gibi),
  • Vergi erteleme yöntemlerini kullanmak (şirket birleşmeleri veya bölünmeleri gibi),
  • Yeniden değerleme avantajından yararlanmak,
  • Azalan bakiyeler yöntemiyle amortisman uygulamasından yararlanmak, enflasyonist dönemlerde stok maliyetlerinin belirlenmesinde son giren ilk çıkar (LİFO) yöntemini uygulamak,
  • Maliyet muhasebesinde fire oranlarını doğru tespit ederek fire hakkını kullanmak,
  • Vergiyi doğuran olayı, vergilemenin olmadığı alanlara yönlendirmek,
  • Serbest bölge avantajlarından yararlanmak için buralarda faaliyet göstermek,
  • Yurtdışında imalat yaptırmak, yurtdışından yapılan mal ve hizmet tedarikini şirketin offshore merkezlerinde kurmuş olduğu grup şirketleri aracılığıyla yapmak,
  • Grup şirketleri arasında ortak yapılan giderleri doğru ve zamanında yansıtmak,
  • Yasal takibe alınmış şüpheli alacaklardan karşılık ayırarak gider yazmak,
  • Vergi ertelemesi yöntemlerini uygulayarak, bazı kazançların fon hesaplarına aktarılması suretiyle vergiyi ertelemek,
  • Nakit sermaye artışı yapan kurumlarda vergi avantajı hakkını kullanmak. Şirketlerin borç yerine öz kaynak kullanımını özendirmek, nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden TCMB tarafından açıklanan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahından indirilmesine olanak sağlanmak,
  • KOBİ düzeyindeki imalatçı şirketlerin birleşmesi halinde, üç yıl boyunca birleşme sonrası elde edilen kazançlarının yüzde yetmiş beş’i oranında kurumlar vergisi istisna hakkını kullanmak,
  • Leasing (finansal kiralama işlemleri) anlaşmaları yapmak (Finansman ihtiyacı karşılamak amacıyla şirketlerin aktiflerindeki gayrimenkullerini bir finans kurumuna “sat-kirala-geri al” yöntemi ile satarak hem finans sorununu çözmek hem de KDV ve kurumlar vergisinden avantajından yararlanmak),
  • Spor kulüplerine sponsorluk olarak harcaması yapmak,
  • İhracatçıların, yıllık ihracat tutarlarının binde beş’i oranında götürü (belgesiz) gider yazma hakkını kullanmak,
  • İhracat işlemlerinde satış faturası düzenlense bile hasılat yazılacak tarihi doğru belirlemek ve satış hasılarını elde edildiği yılda vergilemek,
  • İnşaat yapanlar için yıllara sari inşaat işlerinde elde edilen kazancın, işin tamamlanma süresine bağlı olarak sonraki yıllara aktarılarak doğru şekilde vergilendirilmesini sağlamak,
  • İnşaat tamamlanmadan (teslim yapılmadan) daire satış bedeli olarak alınan tutarları gelir yazmak yerine avans hesabında tutarak sonraki dönemlerde (dairenin tesliminde) vergilemek

Bu yöntemlerin faaliyet gösterilen sektör ve alanlara göre çoğaltılması da mümkündür. Bu tür vergiden kaçınma yollarlı sayesinde daha az vergi ödemek mümkün olabilir. Yani, mükelleflerce icra edilen faaliyetler ve işlemelere uygulanan vergi oranları yüksek olsa dahi katlanılan efektif vergi yükünü düşürmek mümkündür.

Dolayısıyla, vergi mevzuatı ve ilgili diğer mevzuatlarda belirtilen hükümler için vergiden kaçınma yöntemleri denebilir.

  1. Vergiden Kaçınma ile Vergi Kaçırmanın Karşılaştırılması

Burada vergi kaçırma ile vergiden kaçınma ifadelerini birbirinden ayırmak gerekmektedir.

Vergi kaçakçılığı yasalarda belirtilen hükümlere uymaksızın yasal olmayan yollara başvurularak verilmesi gereken verginin tamamının veya bir kısmının beyan edilmemesidir ve karşılığında vergi cezalarına muhatap olunur.

Halbuki vergiden kaçınma, vergi mükelleflerine kanunlarda yazılan ve kendilerine tanınan olanaklar çerçevesinde vergi matrahlarını düşürme eylemidir. Anlaşılacağı üzere vergiden kaçınmanın kanunsuz bir yönü bulunmamaktadır. Vergi matrahından düşülecek olan kalemler vergi kanunlarında belirtilmiştir. Bu sebeple yasal bir işlemdir. Vergiden kaçınmada mükellef vergi veya sair kanunlarla kendisine yasal yollarla tanınan istisna ve muafiyetlerden yararlanmaktadır. Vergi mevzuatına vakıf danışmanlar veya müşavirler bu konuda yardımcı olabilecek kişilerdir.

NOT: YAZILAR İZİNSİZ VE KAYNAK GÖSTERİLMEKSİZİN KULLANILAMAZ.

www.mukellef.net